Dava Konusu Yapılan Gümrük Uyuşmazlıklarında Yürütmenin Durdurulması Talebinin Önemi
Bilindiği üzere Türkiye’de Gümrük Vergisi Uyuşmazlıklarında Görevli Mahkemeler için yasal dayanaklar , gümrük mevzuatımız ve uluslararası anlaşmalarımızdan gelmektedir.
Örnek vermek gerekirse Türkiye’nin Avrupa Birliği ile imzaladığı Gümrük Birliği Anlaşması, gümrük vergisi uyuşmazlıklarında uygulanacak hukuk kurallarını ve yargısal denetim mekanizmalarını belirlemekte , bu anlaşma uyarınca da, gümrük vergisi uyuşmazlıklarında Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın kararları bağlayıcı olmaktadır.
Gümrük işlemleri açısından görevli mahkemeler içinde Ülkemizdeki Vergi uyuşmazlıkların da görevli ve yetkili mahkemeler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 37. Maddesi kapsamında belirlenmiştir.
“Bu Kanununa göre vergi uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme
a) Uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren, zam ve cezaları kesen,
b) Gümrük Kanununa göre alınması gereken vergilerle Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren,
c) Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Kanunun uygulanmasında, ödeme emrini düzenleyen,
d) Diğer uyuşmazlıklarda dava konusu işlemi yapan, Dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesidir.“ hükümler amir olup uyuşmazlık konusu vergiyi tarh ve tahakkuk ettiren veya zam ve cezalar kesen Gümrük idarelerinin bulunduğu yerdeki vergi mahkemeleri olduğu açıktır.
Vergi usul kanunun 377. maddesi uyarınca Mükelleflere karşı kesilen vergilere ve cezalara karşı Vergi mahkemelerinde direk dava konusu yapılabilme imkanı bulunmakta iken , Gümrük Mevzuatı uyarınca Yükümlülere tebliğ edilen gümrük vergi ve alacaklarına karşı söz konusu alacakların dava konusu edilebilmesi öncelikle belli idari yolların tüketilmesine bağlanmış olup bu yolların tüketilmeden dava açılması durumunda idari merci tecavüzüne neden olacağı bilinmektedir.
Dolayısıyla Gümrük vergisi uyuşmazlıklarında yargı yollarına gidilmeden önce tüketilmesi gereken idari çözüm yollarının işletilmesi gerekmekte olup 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242.maddesi kapsamında İtiraz ve Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği hükümleri uyarınca, idarelerin işlemlerine karşı yükümlüler öncelikle bu yolları işletmek suretiyle haklı olduklarını savundukları hususları belirtilen idari işlemler ile aramaktadırlar.
Şayet Tüketilmesi gereken idari işlemlerin sonucunda yükümlü veya temsilcisi tahakkuk ettirilen ek bir vergi ve buna bağlı para cezalarına karşılık yargısal yollara başvurma yolunu tercih etmesi durumunda önem arz eden hukuki işlemlerden biride Yürütmenin Durdurulmasının Talep edilmesidir.
İdari Yargılama Usul Kanunu 27/1 maddesi kapsamında Danıştay ve İdari Mahkemelerde dava açılması konu edilen işlemin yürütmesinin doğrudan durdurmayacağını ifade etmektedir. Bununla birlikte Vergi mahkemelerimiz de , vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurarak. Bunun dışında kalan davalarda yürütmenin durdurulması talep edilebilmektedir.
İYUK 27/1 maddesi uyarınca Gümrük itilaflarında Yükümlülere tebliğ edilen ek tahakkuk ve bağlısı para cezalarına karşın ilk derece mahkemelerinde dava açılması idarenin tahsilat takibini durdursa da verilen bu ilk kararda hukuki isabet görmeyerek davacı aleyhine karar verilmesi halinde verilen karara karşı itiraz veya temyize gidilmesi durumunda üst mahkemeye taşınan uyuşmazlık konusu alacakların tahsilat takibini durdurmamakta , tahsilat işleminin durmasının üst yargı yollarına başvuru sırasında dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasının talep edilmesine bağlı olduğu anlaşılmaktadır .
Uluslararası ticaretin düzenlenmesi ve devletin vergi gelirlerinin sağlanması açısından önemli bir taraf olan Gümrük idareleri de , gümrük mevzuatına uygun olarak eşya ve taşıt araçlarının ülkeye giriş ve çıkışını denetlemekte, gümrük vergilerini tahakkuk ettirmekte ve gerekli durumlarda gümrük cezalarını uygulamaktadır. Ancak Yürütmenin durdurulması, gümrük idaresinin vergilendirme veya cezalandırma gibi idari işlemlerine karşı açılan davalar sırasında, bu işlemlerin uygulanmasının telafisi güç veya imkansız zararlara yol açması ve işlemin açıkça hukuka aykırı olması durumunda mahkeme tarafından verilen bir karardır. Bu kararla, dava sonuçlanana kadar idari işlemin uygulanmasını geçici olarak durdurduğu bilinmelidir.
Yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için öncelikle
-Davacı yürütmeyi durdurma talebinde bulunmalı ,
-İdari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararlar doğmalıdır.
-İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması gerekmektedir.
Yürütmenin durdurulması kararları İYUK 27 /6 maddesi hükmünce
“Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz “ hükmü ile amir olup . Yürütme durdurma Kararı verilmesi hukuki işlemi ortadan kaldırmamakta sadece açılan iptal davası sonuçlanıncaya kadar davalı dairenin tahsilatını engellemektedir .
Sonuç olarak;
Gümrük hukukunda yürütmenin durdurulması işlemleri, yükümlülerin gümrük idaresinin hukuka aykırı olduklarını savundukları işlemlerine karşı yargısal bir koruma aracı olup , bu işlemler sayesinde gümrük idaresinin işlemlerinin uygulanması halinde yaşanacak telafisi güç veya imkansız zararların doğması engellenmektedir. Yürütmenin durdurulması işlemlerinin etkin ve hızlı bir şekilde uygulanabilmesi için yasal düzenlemelerin ve yargısal uygulamanın iyi takip edilmesi , yürütmenin durdurulması talebinde bulunacak olan kişi veya kurumların, gümrük hukuku alanında uzman bir ekipten destek alması da ayrıca önemlidir.
Kaynak
-İdari Yargılama Usul Kanunu
-Gümrük Kanunu
-Gümrük Tahsilat Yönetmeliği
-Vergi Usul Kanun